Articles by: serkan

Saç Ekiminde Uygulanan SEDO FUE Tekniği Nedir?

Saç ekiminde uzman doktorların uyguladığı onlarca farklı yöntem bulunuyor. Bunlardan biri de operasyonla ilgili en büyük kaygı olan acı hissini minimuma indiren SEDO FUE tekniğidir. Bu teknik sayesinde hasta operasyon boyunca yarı-uyur halde olur. Böylece lokal anestezide kullanılan iğneler de dahil olmak üzere vücudundaki hiçbir bölgede acı hissetmez. Peki SEDO FUE nedir, nasıl ve kimlere uygulanabilir? Birlikte inceleyelim:

SEDO FUE Nedir?

Saç ekiminde kullanılan Follicular Unit Extraction (kısaca FUE) dediğimiz, saç köklerinin birer birer toplanıp özel bir solüsyona yatırılarak canlılığının korunması ve gerekli bölgeye ekilmesi işleminin sedasyon altında yapılmasına SEDO FUE denir. Bu yöntem, saç ekiminde bir gereklilik olmayıp, operasyonla ilgili büyük kaygıları olan veya acı eşiği düşük olan hastalara tavsiye edilir.

SEDO FUE Nasıl Uygulanır?

Bu yöntemin uygulanması oldukça basittir. Saç ekimi operasyonunda hangi anestezi yöntemi kullanılırsa kullanılsın, antibiyotik ve gerekli vitaminlerin verilebilmesi için bir damar yolu açılır. Operasyonun başında açılan bu damar yolundan, küçük dozda, sedatif etki sağlayacak bir ilaç verilerek hastanın rahatlaması, yarı-uyur hale gelmesi ve acıları hissetmemesi sağlanır. Daha sonra tıpkı tüm yöntemlerde olduğu gibi yine lokal anestezi ile işlem yapılacak bölge uyuşturulur. Hasta operasyon sonunda, tüm işlemler bittikten sonra uyanır. SEDO FUE ile yapılan operasyonlarda saç çizgisi, diğer yöntemlerdeki gibi saç kökleri toplandıktan sonra değil, hasta sedasyon almadan önce çizilir. Hastanın onayı ile hiçbir şey hissetmeyeceği saç ekim operasyonuna başlanır.

SEDO FUE Tekniği Kimlerde Uygulanabilir?

Saç ekim merkezlerinde SEDO FUE tekniği kalp, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkları olmayan kişilerde, anestezi doktorunun onayıyla birlikte uygulanabilir. Este Medica olarak saç ekimi operasyonunu hiçbir şekilde hissetmek istemeyen, neredeyse uyuyacak kadar rahat olmayı tercih eden hastalarımıza SEDO FUE tekniğini kliniğimizde uyguluyoruz. Bu yöntemle ilgili daha fazla almak için bizimle iletişime geçebilir ve hiçbir ağrı ve acı hissetmeden hayalinizdeki gür saçlara sahip olabilirsiniz.

Pandemi Döneminde Türkiye’ye Seyahat ve Saç Ekimi Tedavisi

Este Medica olarak, tıpkı pandemi döneminden önce de olduğu gibi, bugün de, dünyanın dört bir yanından gelen hastalarımızı ağırlamaya ve gerekli saç ekim tedavilerini gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Covid-19 salgını sebebiyle her ülkenin farklı seyahat kısıtlamaları olduğunun farkındayız. Bu sebeple, salgın günlerinde Türkiye’ye giriş, konaklama ve tedavi üzerine kuralları paylaşarak, akıllardaki sorulara cevap vermenin üzerimize düştüğünü düşünüyoruz.

  • Pandemi döneminde Türkiye’ye hangi ülkelerden giriş yapılabilir?

Öncelikle şunu söyleyelim, Brezilya, Birleşik Krallık, Güney Afrika ve Danimarka haricindeki tüm ülkelerden Türkiye varışlı uçuşlar gerçekleşmektedir ve herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır.

  • Türkiye’ye giriş yapıldığında karantina zorunluluğu var mıdır?

Eğer, Türkiye uçuşunuzdan 10 gün öncesinde Brezilya, Birleşik Krallık, Güney Afrika veya Danimarka ülkelerinde bulunmadıysanız, Türkiye’ye geldiğinizde karantina yapma zorunluluğunuz bulunmamaktadır.

  • Türkiye’ye giriş yapmak için beyan edilmesi gereken belgeler nelerdir?

Türkiye varışlı bir uçuşa binmeden en fazla 72 saat içinde negatif sonuçlu PCR testine ihtiyacınız var. PCR testinin yanı sıra, https://register.health.gov.tr web sitesindeki formu da uçuşunuza 72 saat kala doldurarak sağlık durumunuzu bildirmeniz gerekmektedir.

  • Türkiye’de konaklamayla ilgili bilinmesi gerekenler nelerdir?

Otel, pansiyon ve tüm konaklama tesislerine zaten uçuş için aldığınız negatif sonuçlu PCR testiyle giriş yapabilirsiniz. Otellerin sunduğu kahvaltı, akşam yemeği gibi imkanlar tesisten tesise değişiklik göstermektedir. Türkiye’de her şehir salgın boyutuna göre farklı önlemler almaktadır. İstanbul’da bugün itibariyle Cumartesi ve Pazar günleri sokağa çıkma yasağı uygulanmaktadır. Yabancı pasaporta sahip turistler, sağlık çalışanları, güvenlik çalışanları vb bu kısıtlamanın dışındadır.

  • Türkiye’de restoran ve AVM’lere nasıl giriş yapılabilir?

Türk vatandaşlarının yaptığı gibi, telefonunuza Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasını indirerek, buradaki kodu restoran ve AVM girişlerinde görevlilere gösterebilirsiniz.

Eğer ülkenizden Türkiye varışlı bir uçuşa binmek için tıbbi durumunuzu belgelemeniz gerekiyorsa, Este Medica olarak kliniğimizde saç ekimi operasyonu geçireceğinize dair bir belgeyi e-posta yoluyla size iletebiliriz. Sizi, İstanbul’un kalbindeki kliniğimizde görmek ve size hayallerinizdeki saçları vermek için heyecanla bekliyoruz!

Saç Ekimi Sonrası İyileşme Süreci Nasıl İlerler?

Saç ekimi yaptırmak isteyen hastaların kafalarını kurcalayan sorulardan biri de operasyon sonrası iyileşme sürecidir. Operasyondan sonra uygulanacak bakım ve uzmanın talimatları ile birlikte bu süreci en rahat şekilde atlatmak mümkün. Saç ekiminin ardından normal bir iyileşme sürecine göre yapılması gerekenleri sizin için listeledik:

Saç Ekiminden Sonraki 1. Gün

Operasyonu henüz yeni geçirdiğiniz için baş bölgesinde hafif bir şişlik ve/veya ağrı olması muhtemeldir. Bu durumda kliniğimiz tarafından temin edilen ağrı kesiciyi kullanabilirsiniz. Klinik tarafından verilen diğer ilaçları ne kadar süre daha kullanmanız gerektiğinin bilgisi, yine uzmanlarımız tarafından size verilecektir. Operasyonunuzun ertesi günü, ilk yıkama ve pansuman yapılmalıdır. Henüz saç derisi ve donör bölgesi çok hassas olduğundan, bu işlemlerde çok dikkatli ve nazik olmak gerekir. Este Medica olarak hastalarımızı kliniğe davet ediyor ve bu işlemleri biz yapıyoruz.

Saç Ekiminden Sonraki 3. Gün

3. gün itibariyle ağrılarınız ve şişlikleriniz büyük ölçüde geçmiş olacaktır. Bugünden itibaren şapka takabilirsiniz. Büyük ihtimalle evinize dönmüş olacaksınız. Saçlarınızı size verdiğimiz Este Medica şampuan ve losyonu ile evde nazikçe yıkayabilirsiniz. Yıkama işlemi için detaylı bir video operasyonun ardından sizinle paylaşılacak ve nasıl yıkamanız gerektiği hakkında bilgi verilecektir.

Saç Ekiminden Sonraki 10. Gün

10. güne kadar yeni ekilen saçlarınızda kabuklar oluştuğunu fark edersiniz. Bugün saçlarınızı önceki günler gibi değil, daha farklı bir şekilde yıkamanız ve kabukları bu yıkama sırasında dökmeniz gerekir. Kabukların çoğu zaten kendiliğinden dökülecektir. 10. gün artık saç köklerini topladığınız enseniz de iyileşir. Artık sırt üstü yatabilir ve hafif sporlara başlayabilirsiniz.

Saç Ekiminden Sonraki 1. Ay

Artık neredeyse tamamen normal rutininize 1. ay itibariyle dönebilirsiniz. Operasyon öncesi yaptığınız sporlara (örneğin crossfit, yoğun kardiyo ve ağırlık çalışmaları) tekrar başlayabilirsiniz. Saç ekiminin 1. ayında ilerlemeyi görmek adına bize fotoğraf göndermeyi unutmayın.

Saç Ekiminden Sonraki 3. Ay

3. aydan itibaren artık hamam ve sauna gibi yüksek sıcaklıktaki ortamlara da rahatlıkla girebilirsiniz. Denize girebilir ve güneşe çıkabilirsiniz.Daha önce kabuklanıp dökülen saçların aksine, 3. aydan itibaren bebek saçları olarak adlandırdığımız, tüy gibi, ince telli saçlar çıkmaya başlar. Devamında git gide gürleşerek, operasyonun 1. yılında hayalinizdeki dolgun görüntüye kavuşmuş olursunuz.

Bu iyileşme süreçlerinin ortalama olarak verildiğini ve hastanın baş bölgesini ne kadar iyi koruyup, kendine ne kadar iyi baktığına bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini hatırlatmak isteriz. Este Medica olarak her hastamızla özel olarak ilgileniyor ve iyileşme sürecindeki tüm sorularını cevaplamak için telefonun diğer ucunda hazır bekliyoruz.

5 Maddede Neden Pandemi Döneminde Saç Ektirmelisiniz?

Saç ektirmeyi düşünenlerin birçoğu, operasyon öncesinde ve sonrasında kendisini nelerin beklediğinden emin olamadığı için uzun süre ikilemde kalıyor ve uygun bir operasyon tarihi belirlemekte zorlanıyorlar. Operasyonu takip eden günlerde kişinin kendine bakması ve mümkün olduğunca dinlenmesi gerektiği için, işten izin alabilme gibi sorunlarla sıkça karşılaşıyoruz. Saç ekiminden sonraki birkaç gün, kişi saçlarındaki geçici görüntüye alışmakta zorlanabiliyor ve estetik kaygılar ortaya çıkabiliyor. İşte bu nedenlerden dolayı pandemi döneminde saç ektirmek birçok açıdan kolaylık sağlıyor. İşte 5 maddede “neden pandemi döneminde saç ektirmelisiniz” sorusunun cevabı!

1- Operasyon Sonrası Bakım Evde Çok Kolay!

Saç ekimi operasyonundan sonra ilk birkaç gün baş bölgesi mümkün olduğunca korunmalıdır. Günlük rutinlerimizdeki hareketler, örneğin asansöre binmek, toplu taşıma kullanmak veya bir arabaya oturmak gibi, baş bölgesi için darbe alma tehlikesi barındırıyor. Pandemi döneminde evden çalışıldığı ve asgari düzeyde dışarı çıkıldığı için bu riskler en aza düşüyor.

2- Vücudun Dinlenme İhtiyacını Karşılayabilirsiniz.

Lokal anestezi ile gerçekleşse de, saç ekimi bir operasyondur ve sonrasında vücudun dinlenip enerji toplamaya ihtiyacı vardır. Özellikle saç ekiminden sonraki ilk birkaç gün çok yürümemek ve uzanmak gerekir. Bu günlerde evde daha çok vakit geçirildiği için çalışıyor olsanız bile mola vermek, vücudu dinlendirmek, başı geriye yaslamak ve hatta masa başı yerine koltuktan, kanapeden çalışmak bile mümkün.

3- İşten İzin Alma Derdi Yok!

Pandemi dönemi kuralları gereğince birçok sektörde çalışma saatleri esnekliğe ve değişikliğe uğradı. Bazı sektörler tamamen evden çalışmaya döndü, bazıları ise ofis saatlerini değiştirdi veya kısalttı. Bu durumda saç ekimi operasyonunu çok daha rahat geçirebilir ve hem operasyon, hem de pansuman ve ilk gün yıkaması için mesai saatlerinizi dışarıda tutarak randevu oluşturabilirsiniz.

4- Estetik Kaygıya Son!

Saç ekimi operasyonundan sonra saç köklerinin görüntüsü her zaman estetik olmayabiliyor. Operasyondan birkaç gün sonra başlayan kabuklanma, ortalama 10. günde dökülüyor ve saçların yavaş yavaş uzama dönemi başlıyor. Pandemi döneminde saç ektirdiğinizde bu günleri evde geçirerek estetik kaygılardan kurtulabilirsiniz. Hem karantinadan yepyeni bir saçla çıkarak sevdiklerinize büyük bir sürpriz yapmak da cabası!

5- Daha Hızlı İyileşme Süreci

Evde olmaya alıştığımız için pandemi döneminde bizim için önemli olan şeyleri daha rahat rutinimize ekleyebiliyoruz. Örneğin saç uzamasını destekleyen vitaminleri almayı büyük ihtimalle unutmazsınız. Daha önce de söylediğimiz gibi bol bol dinlenerek ve baş bölgesini normale göre çok daha kolay koruyarak operasyon sonrası iyileşmeyi hızlandırabilir, hayallerinizdeki sonuca çok daha rahat ulaşabilirsiniz.

Uzun zamandır aklınızda olan saç ekimini pandemi döneminde gerçekleştirmek için cerrahi tıp merkezimize gelebilir, saç ekim uzmanımızla yapılan konsültasyon sonrasında ameliyat gününüzü belirleyebilirsiniz. Randevu almak için bizimle anasayfadaki numaralardan iletişime geçmeyi unutmayın!

Ağrısız Anestezi

Değişen teknolojilerle saç ekiminde ortaya çıkan yeni teknikler, hasta için çok daha konforlu operasyonların önünü açıyor. Ağrısız anestezi de saç ekimi operasyonlarında artık yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biridir.

Operasyonun ilk aşamalarından biri olan anestezi, saatler süren saç ekimi operasyonunun neredeyse hiçbir şey hissedilmeden gerçekleşmesini sağlıyor. Ağrısız anestezi ile hasta, saç ekimi operasyonun başındaki bölgesel uyuşturma işlemini dahi hissetmeden, operasyon bitene ve ayağa kalkana kadar ağrısız bir deneyim yaşıyor.

Ağrısız Anestezi Nedir?

Ağrısız anestezi, bölgesel uyuşturma için kullanılan ilk birkaç iğnenin bile hissedilmemesini sağlayan özel bir işlemdir. Hızlı bir şekilde etkisini gösteren bu yöntem ile iğne hissinden hoşlanmayan hastalar dahi kolaylıkla saç ekimi yaptırabilir. Bu uygulama özel bir tabanca ile yapılır. Bölgesel uyuşma, ağrı ve acı hisleri için hastadan teyit alındıktan sonra saç ekiminin ilk aşaması olan saç kökü toplanmasına başlanabilir. Böylece hastanın rahatlığı ön planda tutularak operasyon süreci devam ettirilir.

Ağrısız Anestezi Nasıl Yapılır?

Ağrısız anestezi uygulamasında enjeksiyon yerine lokal anestezi tabancası kullanılır. Tabancanın içine sıvı formda anestezi doldurulur. Tabancanın ucundaki mikro iğnelerle yapılan bu basınçlı uygulama ile kısa sürede anestezi deri altına geçer. Bu yöntemle hasta sadece sinek ısırığı gibi bir his duyar. Anestezi etkisi altındaki bölgede operasyon boyunca yapılan diğer enjeksiyonlar ve işlemler hissedilmez. Buna saç köklerinin toplanması, kanal açılması ve ekimin yapılması anındaki işlemler de dahildir.

Ağrısız Anestezi Hangi Hastalara Uygulanabilir?

Ağrısız anestezi işlemi saç ekimine uygun olan tüm hastalara uygulanabilir. ESTE MEDICA’da dileyen hastaların saç ekim operasyonlarında bu işlem yapılabiliyor. Cerrahi tıp merkezimizdeki anestezi doktorunun onayı ile ağrısız bir deneyim için enjeksiyon yerine lokal tabanca kullanarak işlemi gerçekleştiriyoruz. Yegane amacımız hastalarımızın sağlığı ve mutluluğu olduğundan, hasta isteği dahilinde operasyona bu şekilde başlayabiliyoruz. Operasyon sırasında hasta ile sürekli iletişimde kalarak deneyiminin mükemmel olması için elimizden geleni yapıyoruz.

Siz de saç ekimi yaptırmak istiyorsanız, fakat ağrı ve enjeksiyonlardan dolayı çekinceleriniz varsa, bu yöntemi kullanarak konforlu bir operasyon geçirebilirsiniz. Yeni saçlarınıza kavuşmak hiç de ağrılı ve acılı değil! Ücretsiz muayene randevusu oluşturmak için bizimle iletişime anasayfadaki numaralardan iletişime geçebilirsiniz.

Saç Ekiminde Doğallık

Doğallık için saçların yönleri ve ekim açılarının hastanın kendi saçlarına uygun olması ile sağlanır.

  • Saç ekiminde sonuç sadece dökülme şekline değil; saçın rengi, telin kalınlığı, telin yapısı gibi faktörlere de bağlıdır.
  • Saçın rengi ile alttaki derinin rengi arasındaki kontrast ne kadar az olursa, saçların seyrekliği o kadar az fark edilir ve saç ekiminde başarılı sonuçlar alınır.
  • Bu bakımdan en şanslı hastalar sırasıyla saç renkleri sarı, beyaz ve gri olanlardır. Kural olarak; sarı-beyaz-gri saçlar daha az yoğunluk ile, koyu renkli saçlara oranla sık görülürler.
  • Kahverengi ve siyah saçlı hastalarda daha fazla greft ekimi gerekmektedir. Kalın saç telleri daha fazla alanı kapatırlar. Saç kalınlığı 80 mikron civarındaki kişiler ince saç teli olanlara göre daha şanslıdırlar.
  • Kıl çapında 0,01 mm´ lik artış, kıl hacminde % 36’lık şok edici şekilde artış sağlamaktadır. Kural olarak; ince telli saçlarda daha yoğun ekim gereklidir.
  • Ayrıca dalgalı-kıvırcık saçlar daha dolgun ve hacimli göründüklerinden dolayı, saç ekimi‘nde düz saçlı olanlara göre daha avantaj sağlar. Kural olarak; dalgalı-kıvırcık saçlar daha az yoğunluk ile düz saçlara oranla daha sık görünürler.

Saç Ekiminde Başarılı Sonuçlar

Doğallık için saçların yönleri ve ekim açılarının hastanın kendi saçlarına uygun olması ile sağlanır.

  • Saç ekiminde sonuç sadece dökülme şekline değil; saçın rengi, telin kalınlığı, telin yapısı gibi faktörlere de bağlıdır.
  • Saçın rengi ile alttaki derinin rengi arasındaki kontrast ne kadar az olursa, saçların seyrekliği o kadar az fark edilir ve saç ekiminde başarılı sonuçlar alınır.
  • Bu bakımdan en şanslı hastalar sırasıyla saç renkleri sarı, beyaz ve gri olanlardır. Kural olarak; sarı-beyaz-gri saçlar daha az yoğunluk ile, koyu renkli saçlara oranla sık görülürler.
  • Kahverengi ve siyah saçlı hastalarda daha fazla greft ekimi gerekmektedir. Kalın saç telleri daha fazla alanı kapatırlar. Saç kalınlığı 80 mikron civarındaki kişiler ince saç teli olanlara göre daha şanslıdırlar.
  • Kıl çapında 0,01 mm´ lik artış, kıl hacminde % 36’lık şok edici şekilde artış sağlamaktadır. Kural olarak; ince telli saçlarda daha yoğun ekim gereklidir.
  • Ayrıca dalgalı-kıvırcık saçlar daha dolgun ve hacimli göründüklerinden dolayı, saç ekimi‘nde düz saçlı olanlara göre daha avantaj sağlar. Kural olarak; dalgalı-kıvırcık saçlar daha az yoğunluk ile düz saçlara oranla daha sık görünürler.

Saç Ekimi Aşamaları

Operasyonun ilk işlemi hastanın saçlı derisinin lokal anestezi uygulanarak uyuşturulmasıdır. Bu sayede hasta operasyon süresince uyanık kalır, TV seyredebilir, yemek yiyebilir, gazete-kitap okuyabilir, ancak acı duymaz.

Saçsız alana nakledilecek saç kökleri iki şekilde elde edilir:

Birincisi;
 güvenli donör alan olan enseden bir şerit çıkarılır. Şerit, saç köklerine ayrılır. Şeridin ayrılmasıyla elde edilen küçük saçlı deri parçacıklarına greft adı verilir. Her greft bir veya daha fazla sayıda saç teli(folikül) içerir.Başın arka kısmındaki şeridin çıkarıldığı boşluğun kenarındaki deriler birbirlerine dikilerek kapatılır. Şeridin boş bıraktığı alanın basit bir dikişle kapanabilmesi ve çizgi şeklindeki dikiş izinin saçlarla tamamen kamufle edilebilmesi saç ekimi operasyonunun önemli bir avantajıdır.

İkincisi ise enseden şerit çıkartılmasını ve dikiş atılmasını gerektirmez. Saçlı derinin arka ve yan kısmından veya diğer uygun bölgelerden (sırt, omuz, göğüs gibi) bu işlem için geliştirilen cihazlarla saç kökleri greft şeklinde hazır olarak çıkarılır. ( Halk arasında bu çıkarma işlemi “tek tek” olarak isimlendirilir.)

Operasyona kullanılan aletlerin özellikleri nelerdir?

  • Greftler saçsız bölgede özel aletlerle açılan kesilere (kanallara) yerleştirilirler. Kullanılan aletlerin özelliği, açılan kanalların boyutlarının olabildiğince küçük olmasını sağlamaktır. Bu sıklık ve doğallığı arttırırken, aynı zamanda yara iyileşmesini hızlandıran bir yöntemdir.
  • Aletlerin özellikleri belli bir alana daha fazla sayıda kanal açmayı, böylece bu alana daha fazla sayıda ve daha küçük boyutta greft ekmeyi mümkün kılmaktadır. Kanalların ve greftlerin boyutlarının küçük olması, saç ekiminin sıklığını (yoğunluğunu) ve doğallığını arttıran en önemli faktördür.
  • Küçük kanal boyutunun diğer bir avantajı; greftin kanal içine tam oturması ve deri yapısının hemen hemen hiç bozulmamasıdır.
  • Kanalın büyük açılması; onu çevreleyen deride çukurlaşma, renk değişikliği, greftlerin aşağı yukarı kayması gibi kozmetik sorunlara yol açabilir.
  • Kanalların orjinal saçların yönünde açılması ve ekilen greftlerin orjinal saçlarla aynı açıda çıkması, saç ekiminde doğallığı sağlayan önemli noktalardan birisidir.

Operasyonda doğal saç çizgisinin önemi nedir?

Başarılı bir saç ekimi operasyonunda en önemli noktalarından biri doğal saç çizgisinin oluşturulmasıdır. Saç çizgisi simetrik ve ahenkli olmalıdır; kişinin yüz şekli ile orantılı şekilde belirlenmelidir. Yüz hatları yanında, saçın dökülme şekline uygun çizilmelidir.

Saç çizgisinin belirlenmesinde doktorun deneyimi ve estetik yaratıcılığı belirleyici olur. Oluşturulacak saç çizgisinin on yıllar boyunca sabit kalacağı gerçeğinden dolayı, şekil ve yer (lokalizasyon) olarak ideal çizginin belirlenmesi amaçtır. Hastalar ileri yaşlarda da çizginin doğal görünmesi gerektiğini unutmamalıdırlar. Saç çizgisi, gençlik yıllarının başlarındaki kadar aşağıda tutulmamalıdır.

Alnın iki yanında (temporal bölge) çizginin daha geride olduğu yüksek bir saç çizgisi hayat boyu süren mükemmel bir sonuç sağlayacaktır. Bu şekilde; düşük ve oval bir saç çizgisi ile karşılaştırıldığında, daha fazla yoğunluğa ve daha doğal görünüme ulaşılacaktır.

Operasyon sonrasında nelere dikkat etmek gerekir?

Operasyon sonrasında ekim yapılan bölgeye hiçbir şey kapatılmaz. Ekim dikiş atılarak yapılmışsa, dikiş üzerine bandaj kapatılır. Bunun nedeni, bölgeyi dış etkenlerden korumaktır. Bandaj en az 12 saat, en fazla 72 saat sonra çıkarılır. Bandaj çıkarıldıktan sonra, dışardan bakıldığında operasyon izi görülmez.

Hasta operasyon sonrası hemen evine gidebilir. Enfeksiyon riskini önlemek için, operasyon sonrası 5 gün antibiyotik tablet kullanılır. İşlem sonrasında birkaç gün ekim yapılan alan yara kabuğu ile kaplı kalır.2. günde yıkanmanın başlaması ile kabuklar düşer.

Bu süreçte hastaya şapka kullanması önerilir. Saç ekimi dikiş atılarak yapılmış ise, dikişler 15 gün sonra alınır. Ekilen saçlar operasyonu takiben 2-4 hafta içinde dökülürler. Saç kökleri yeni yerlerine uyum sağladıkça (bunun için 2.5 – 3 ay gereklidir) , saçlar çıkmaya başlarlar ve ayda ortalama 1 cm. hızla uzarlar. Saç ekimi operasyonunun ilerde kişinin sağlığını bozacak herhangi bir yan tesiri ve komplikasyonu yoktur.

Saç Dökülmesi Sebepleri

Uzmanlar, Günde 50-100 adet saç telinin dökülmesini normal sınırlar içerisinde kabul ederken, eğer aşırı miktarda saç kaybı ve saçlarda gözle görülen incelme oluşursa, en kısa zamanda doktora başvurulması gerektiğini bildiriyor.

Tüm toplumlarda saçlarla saç şekillerinin sosyal ve kültürel bir önemi vardır. Saç dökülmesiyle karşılaşan bir kişi, kendisini fiziksel ve ruhsal olarak zayıf görmeye başlayarak, bu durumdan kurtulabilmek için değişik yöntemlere başvurabilir. Ancak, saç dökülmesinin nedeni bulunmadan doğru bir tedavi şekli uygulanamaz. Bu nedenle aşırı saç dökülmesi, saç köklerinde zayıflık ve saç tellerinde incelme şikayetleri bulunanların, deri hastalıkları uzman hekimlerine başvurmaları gerekir. Uzmanların verdikleri bilgiye göre, Sağlıklı bir insanda saçların yaklaşık yüzde 90′ı sürekli uzama halindedir. Bu büyüme evresi 2-6 yıl kadar sürebilir. Geriye kalan yüzde 10′luk kısım ise, 2-3 Ay kadar süren dinlenme evresinde bekler. Bu dinlenme evresi sonucunda saçlar dökülür, dökülen saç köklerinden yeni saçlar büyümeye başlar ve döngü bu şekilde devam eder. Saç dökülmelerinin çoğu da işte bu normal saç büyüme döngüsünden kaynaklanır. Günde 50-100 adet saç telinin dökülmesi ise normal sınırlar içerisinde kabul edilir. Saç dökülmesinin nedenlerini bilmek hem bilinçli davranarak baştan bazı tedbirler almanızı sağlayacak, hem de bir sorun yaşadığınızda doğru tedavi şekli konusunda sizi yönlendirecektir. İşte sizi bu önemli sorundan kurtaracak saç dökülmesinin başlıca nedenleri.

Uygunsuz saç bakımı ve kozmetik ürün kullanımı: Uzmanlara göre; boya, renk açma, düzleştirme veya perma gibi yöntemler, uygun koşullarda yapılmazsa saça zarar verebiliyor. Bu yöntemlerin sık sık veya aynı anda uygulanması da saçı zayıflatıp kırılmasına neden olabiliyor. Saçı çeken atkuyruğu, örgü, sıkı lastiklerle toplama gibi saç şekillerinin de sıklıkla uygulanmaması gerekiyor. Çünkü saç diplerine etki eden sabit çekme kuvveti saç kaybına neden olabiliyor. Sık sık yıkamak, taramak ve fırçalamak ise saçı kırabiliyor.

“Fırça Yerine Geniş Ağızlı ve Düz Uçlu Taraklar Kullanılmalı”

Ailesel saç kaybı: Saç dökülmelerinin en sık rastlanan sebebinin kalıtsal özellik olduğunu bildiren uzmanlar, bu kalıtıma sahip olan kadınlarda saçlarda azalma görüldüğünü, ancak kellik oluşmadığını belirtiyor. Bu duruma ”erkek tipi kellik” deniyor ve 10-20-30′lu yaşlarda başlayabiliyor. Son zamanlarda yeni tıbbi tedavi seçenekleri sunulmasına rağmen kalıcı bir düzelme sağlamanın saç transplantasyonu dışında henüz mümkün olmadığını ifade eden uzmanlar, hasta için uygun olacak yöntemin doktor tarafından seçilmesi gerektiğinin Altını çiziyor.

Alopesi areata: Bu tip saç kayıplarında düzgün yüzeyli, para büyüklüğünde veya daha geniş yuvarlak yama tarzı alanlar oluşuyor. Nadiren tüm saç ve vücut kıllarında kayıp oluşabiliyor. Her yaşta görülebilen bu tip saç dökülmesini yapan neden bilinmemekle birlikte, birçok hastada saçlar daha sonra kendiliğinden büyüyor.

Doğum sonrası: Gebe bayanlarda saçların büyük bir kısmının büyüme halinde olduğunu ifade eden uzmanlar, doğum sonrasında saçların, saç büyüme döngüsünün dinlenme fazına geçtiklerini, 2-3 ay içerisinde aşırı miktarda döküldüklerini, bu sürecin 1-6 ay kadar sürebildiğini ve çoğunlukla yeniden büyüyerek eski miktarlarına ulaştıklarını bildiriyor.

Yüksek ateş, ağır enfeksiyon ve soğuk algınlığı: Hastalıkların, saçların dinlenme evresine girmesine neden olabildiğini belirten uzmanlar, yüksek ateş ve ağır bir hastalıktan 4 hafta ila 3 ay sonra yoğun bir saç kaybı gelişebileceğini, ancak zamanla saçların eski halini alacağını bildiriyor.

Tiroid hastalıkları: Fazla veya az çalışan tiroid bezinin saç kaybına neden olabildiğini belirten uzmanlar, hastalığın tedavisiyle saç kayıplarının da giderilebileceğini bildiriyor.

Eksik Protein içerikli beslenme: Proteinden fakir diyetler yapan veya Anormal beslenme alışkanlığına sahip kimselerde protein eksikliği oluşuyor ve vücut Proteini muhafaza etmek için saçları dinlenme evresine sokuyor. Bundan 2-3 ay sonra da yoğun bir saç kaybı oluşuyor. Uzmanlar, bu durumun yeterli miktarda protein alınımıyla düzelebileceğini belirtiyor.

Mantar Hastalığı Çocuklarda Daha Sık Görülüyor

İlaçlar: Uzmanlara göre, bazı ilaçlar geçici bir süre saç dökülmesine neden olabiliyor.
Kanser tedavileri: Bazı Kanser tedavilerinin saç hücrelerinin bölünmesini durdurabildiğini belirten uzmanlar, hastaların saçlarının yüzde 90′ını kaybedebileceklerini, ancak terapi sona erdikten sonra saçların tekrar büyüme göstereceklerini ve eski hallerine döneceklerini bildiriyor.

Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol hapı kullanan bir bayanda saç dökülmesinin ancak kalıtsal yatkınlıkla oluşabileceğine işaret eden uzmanlar, dökülme gerçekleşirse hapların doktor kontrolünde değiştirilmeleri gerektiğini belirtiyor.

Demir eksikliği: Demir eksikliğinin de saç dökülmesine neden olduğuna işaret eden uzmanlar, bazı kişilerin demiri besinsel olarak eksik aldıklarını, bazılarında ise demirin bağırsaklardan emiliminin yetersiz olduğunu belirtiyor. Bayanlarda adet kanamaları nedeniyle demir eksikliğinin daha sık görüldüğünü bildiren uzmanlar, bu durumun mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Büyük cerrahi girişimler ve kronik hastalıklar: Büyük cerrahi operasyon geçiren hastaların 1-3 ay içinde aşırı bir Saç Dökülmesifark edebileceklerini belirten uzmanlar, bu durumun birkaç ay içinde geçebileceğini, ağır kronik hastalığı olan kişilerde ise saç kaybının ömür boyu devam edeceğini bildiriyor.

Mantar hastalıkları: Küçük yamalar halinde kabuklanmalarla başlayıp yayılabilen, saçlarda kırılma, saçlı deride kızarıklık ve şişlik, hatta sızıntıya neden olabilen mantar hastalığının çocuklarda daha sık görüldüğünü belirten uzmanlar, hastalığın mutlaka ilaçla tedavi edilmesi gerektiğini bildiriyor.

Saç koparma hastalığı (Trikotilomani): Çocuklar ve bazen erişkinler, saç, kaş veya kirpiklerini koparıncaya kadar çekebiliyor ve bunu bir alışkanlık haline getiriyor. Uzmanlar, böyle durumlarda psikolojik yardım alınmasını öneriyor.

Saç Dökülmesi

Uzmanlar, Günde 50-100 adets saç telinin dökülmesini normal sınırlar içerisinde kabul ederken, eğer aşırı miktarda saç kaybı ve saçlarda gözle görülen incelme oluşursa, en kısa zamanda doktora başvurulması gerektiğini bildiriyor.

Tüm toplumlarda saçlarla saç şekillerinin sosyal ve kültürel bir önemi vardır. Saç dökülmesiyle karşılaşan bir kişi, kendisini fiziksel ve ruhsal olarak zayıf görmeye başlayarak, bu durumdan kurtulabilmek için değişik yöntemlere başvurabilir. Ancak, saç dökülmesinin nedeni bulunmadan doğru bir tedavi şekli uygulanamaz. Bu nedenle aşırı saç dökülmesi, saç köklerinde zayıflık ve saç tellerinde incelme şikayetleri bulunanların, deri hastalıkları uzman hekimlerine başvurmaları gerekir. Uzmanların verdikleri bilgiye göre, Sağlıklı bir insanda saçların yaklaşık yüzde 90′ı sürekli uzama halindedir. Bu büyüme evresi 2-6 yıl kadar sürebilir. Geriye kalan yüzde 10′luk kısım ise, 2-3 Ay kadar süren dinlenme evresinde bekler. Bu dinlenme evresi sonucunda saçlar dökülür, dökülen saç köklerinden yeni saçlar büyümeye başlar ve döngü bu şekilde devam eder. Saç dökülmelerinin çoğu da işte bu normal saç büyüme döngüsünden kaynaklanır. Günde 50-100 adet saç telinin dökülmesi ise normal sınırlar içerisinde kabul edilir.

Ücretsiz Randevu Al

Canlı Destek
Canlı Destek
Whatsapp ile bize yazabilirsiniz!